Fikirlerini Paylaş, Sen de Kazanmaya Başla!

23 Kasım 2012 Cuma

İki Satır






İstanbul Üniversitesi’nde öğrenci olduğum sıralar, okul duvarında bir ilan gördüm; “Avrupa’ya talebe yollanacaktır.” “Allah, Allah dedim! Ülke yıkık dökük, her
yer virane, Lozan yeni imzalanmış, bu durumda Avrupa’ya talebe… Lüks gibi gelen bir şey… Ama bir şansımı denemek istedim. 150 kişi içinde 11 kişi seçilmişiz. ATATÜRK benim ismimin yanına, “Berlin Üniversitesi’ne gitsin.”diye yazmış. Vakit geldi, Sirkeci garındayım, ama kafam çok karışık. Gitsem mi? Kalsam mı? Beni orada unuturlar mı? Para yollarlar mı? Tam gitmemeye karar verdiğim, geri döndüğüm sırada bir posta müvezzi ismimi çağırdı. “Mahmut Sadi! Mahmut Sadi! Bir telgrafın var.” Benim diyerek telgrafı açtım, aynen şunlar yazıyordu;
“SİZLERİ BİR KIVILCIM OLARAK YOLLUYORUM, ALEVLER OLARAK GERİ DÖNMELİSİNİZ” İmza Reisi Cumhur Mustafa Kemal Atatürk
Okuyunca düşündüklerimden olağanüstü utandım. “Şimdi gel de gitme, git de çalışma, dön de bu ülke için canını verme” dedim. “Düşünün 1923 de o kadar işinin arasında 11 öğrencinin nerde, ne zaman, ne hissettiğini sezebilen, ona göre telgraf çeken bir liderin önderliğinde bu ülke için can verilmez mi?”
Çok başarılı oldum. Ülkeme alev olarak döndüm. Önce İstanbul Üniversitesi Genel ve Beşeri Fizyoloji Enstitüsü’nü kurdum.
Kürsü başkanı oldum. Daha sonra ülkemin başbakanlığını yaptım.
Ben kim miyim? “Ben sadece iki satırlık bir telgrafın yarattığı bilim adamı Prof.Dr. Sadi Irmak'ım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder