ateşte yanan odunun içinde bulunduğu halin tasviri illa ki yaşamakla mı yapılır. son zamanlarda ne kadar az yandık ateşlerde ne kadar az ağladık duygular için. dünyasal koşturmanın ortasında sıkışıp kaldık. çocukken çok eğlendiğim aklımın derinlikleri şimdi beni zorluyor. oysa ki akıl bile yeterince kullanıldığında yararlı oluyor. geçip giden yıllarımızın arkasında bıraktığı izleri toplarken artık daha az eğilip kalkıyorum. daha az hatıra kalıyor hafızamda daha az bakabiliyorum güneşe, bulutlara. artık beni takip ettiğini düşündüğüm bir kuş yok çatılarda uçan.. çatılar öyle yüksek ki göremiyorum. pencerelerden sarkma korkusunu artık merdivenlerden inerken yaşıyorum. iki renk açan bir çiçeğe hasret gözlerim. standartlaşan renkler silsilesine bürünüyorum. yağmura böyle uzunca bakıp sindirecek vaktin yerine işlerin yetişmesi gerektiğini anlatan kah kızgın kah neşeli kah solgun gözlerle buluşuyorum sık sık. en kötüsü arada bir kendimi bu silsileden çekip çıkartabilen kollarımın kasları artık zayıflıyor idmansızlıktan.
Verilecek kararlar var alınması gereken teraziye atılıp tartılması gereken.. son noktayı koyduracak cesaret için bir duygu yoğunluğu bekliyorum.
Verilecek kararlar var alınması gereken teraziye atılıp tartılması gereken.. son noktayı koyduracak cesaret için bir duygu yoğunluğu bekliyorum.
ne çok eğlenirdik çocukken, hayat yıllar geçtikçe mi değişiyor zorlaşıyor yoksa biz büyüdükçe mi artık en ufak şeyler güldüremiyor, eğlendiremiyor bizi. Yürüyen merdivenle ilk tanıştığımız an ne kadar eskide, hızlı olmak için artık zaten yürüyen merdivenlerden bile koşarak çıkıyoruz, sürekli bir yerlere yetişiyoruz, ama yetemiyoruz.
YanıtlaSil